top of page

Yağmur da Bir İhtimaldi

Yağmur da Bir İhtimaldi


Yağmur da bir ihtimaldi. Çocuklara sorarsan boşa geçen bir beden eğitimi dersi , aşıklara sorarsan bir duble daha viskiydi.


Bildiğim kadarıyla mutluydum, çünkü daha çok küçüktüm. Uzaktan kumandalı araba bir ihtimaldi, ve çok güzeldi.

Cam şişede kolalar ve legolardan bahsediyorum.

Her şey masal gibiydi.


Sonrası felaket...


Aklımı kaybedeli tam yirmi yedi tren yolculuğu olmuştu.Tek umudum bir sonraki istasyonda ölmekti. Umutsuzluktan değil de , sonuçta bu da bir ihtimaldi.


Tren’e binene kadar her şey gerçekti. hava gerçekti , ben aşıktım , sen rüyaydın , ve dolayısıyla gelecek hayaldi.

Zaten bu yüzden trendi , o raylarından çıkamaz ,

Ve ben aynı hayata dayanamazdım.


Babamı kaybedeli ben çocuk değildim.

Dolayısıyla masum da değildim artık.

Zaten artık kola da sevmiyordum.

Her şey tuzak gibiydi.


Ayna’ya bakınca hiçbir şey göremiyordum.

Peynir-Ekmek, domatesli günler bitmişti,

daha çok bi viski havası hakimdi gençliğime.

Görene kadar kararlı , yaşayınca yakıyor.


Hava karanlık, ben sarhoş, sen hayal ,

Çocuk olmak bir ihtimal bile değildi…


Tren diğer istasyona gelmeden bozuldu , ne yapacağımı bilmiyordum ,

Henüz çok gençtim.

Gördüğüm kadarıyla mutluydum ,

Ama hava çok karanlıktı.



Tren’in bozulmasına çok bozulmam, yağmurla karışık gözyaşına engel olamıyor.


Sonra bir rüyaya dalıyorum. Barış Manço var rüyamda ,

O meşhur programında, zaten seksenlerin sonundayız ,


‘’işte adam olacak çocuk’’ diyor , mikrofona bakıyorum.

İçimden ‘’ben çocuğum , adam sana benzer’’ diyorum.

O kadar inanmışım ki , büyüdüğüme bozuluyorum..


Uyandığımda ,

Ilk dahiyane planım geliyor aklıma ,


Annem bakkal’a gönderiyor beni ,

‘’Ekmek parasıyla , çikolata’’ alıyorum,

güya ‘’ yere düşürmüşüm parayı’’ diyeceğim


Henüz çikolata kabını yere atamayacak kadar kibar bir çocuğum ,

Ve annem cebimde çikolata kabımı bulduğunda

Altı yaşımda olduğumu hatırlıyorum.


Bir Süleyman Demirel havası geliyor üzerime , en havalı cümlelerden kuruyorum annemi inandırmak için ,

Ama dediğim gibi , altı yaşımdayım..

Mutfak’tan babam ‘’ adam olmayacak bu çocuk’’ diyor ,


Babama bozuluyorum.

Barış Manço ile aramı hiç sormayın…


Çocukluğum geliyor oturuyor karşıma ,

Koca kompartmanda ikimiz,

Gönül isterdi ki ,

Toplamda sekiz yaşında olalım ,

Bu olsun kaderimiz..


Bana bakıyor , anlıyorum ki çok üzülüyor.

Gözlerimizle anlaşıyoruz , ona sorarsan

Hiç anlaşamıyoruz.


‘’ bir , iki , üüüç ‘’ diyor , mecburen tıp diyorum.

Çocukluğuma bile küsüyorum.




Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page